Ağrı tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden bir olan sinir blokları, aynı zamanda en etkili yöntemlerin başında gelir.
Omurga ve eklem hastalıklarının çoğunda görülen ağrı spazm kısır döngüsünün kırılması kritik bir öneme sahiptir. Örneğin; donuk omuz rahatsızlığı olan birinde ağrı bazen o kadar şiddetlidir ki, hastanın koluna dokunduğunuz anda bile şiddetli ağrı hisseder. Kolunu kasar ve hareket ettirmenize izin vermez. Dolayısıyle bu tür hastalarda fizik tedavi ile kolu açmaya çalışmak kasılmayı daha da arttırır, kasılma ağrıyı arttırır ve kısır döngü böylece devam eder. Oysa ki öncelikle hastanın ağrısını kesip, sonrasında fizik tedaviye başlanırsa bu ağrı – spazm kısır döngüsü ortadan kalkacak ve hasta fizik tedaviye ve germe egzersizlerine yanıt verecektir.
Sinir blokları ile ilgili birçok hastamızın haklı olarak sordukları bir soru var. İlacın etkisi geçince ağrı tekrar geri gelmez mi? Hayır. Lokal anestezik ilaçların sinir üzerine uygulanması sonrası ortaya çıkan ağrı kontrol süresi ilacın etkisi geçtikten sonra bile çok uzun süreler devam edebilir, hatta kalıcı tedavi bile sağlayabilir.
Sinir bloklarının görüntüleme altında yapılması genellikle gereklidir. Özellikle ultrason görüntüleme altında yapıldığında riskler azalmakta, tedavinin başarı şansı da artış göstermektedir. Bazı durumlarda skopi dediğimiz röntgen cihazı eşliğinde de sinir blokaj tedavileri yapılabilmektedir.
Sinir bloklarında risk var mıdır? Sinir blokaj tedavilerinde risk çok düşüktür. Kullanılan ilaca bağlı alerji, tansiyon düşmesi, nabız düşmesi, havale, enfeksiyon, ağrıda geçici artış gibi yan etkiler çok nadir olarak görülebilir.
Kliniğimizde uyguladığımız sinir blokaj tedavilerinden bazıları: