AS nedir?
Ankilozan spondilit öncelikle omurga ve sakroiliak eklemleri tutan, kronik iltihaplı romatizmal bir hastalıktır. Omurga dışında en çok kalça ve omuz eklemleri etkilenir. AS’de kök eklemler dışında diğer çevre eklemlerin tutulumu da görülebilir ve olduğu zaman genellikle asimetrik, hafif, geçici ve artrit özellikleri gösterir. Hastaların yaklaşık üçte birinde periferik eklemlerde etkilenme olabilmektedir. Dizler başta olmak üzere el bileği , dirsek, ve ayak eklemleri etkilenebilmektedir. Kadınlarda ankilozan spondilit daha farklı klinik özelliklerde ortaya çıkabilmekte ve periferik eklem tutulumu daha sık görülmektedir.
Nasıl Teşhis Edilir?
Bel ağrısı olan bir kişi öncelikle fizik tedavi uzmanına başvurmalıdır. Bunun önemi özellikle ankilozan spondilit hastalarında anlaşılmaktadır. Maalesef bel ağrısıyla başka bir doktora gidip, bel MR ‘ı çekilip hafif bel fıtığı diye tedavi edilemeye çalışılan, dolayısıyla da başarılı olunamayan hastaların sayısı az değildir.
Teşhis edilmesinde fizik muayene en önemli basamaktır. Muayenede bel ve göğüs kafesi hareketlerinin kısıtlandığının ölçülerek gösterilmesi gerekir. Teşhisin olmazsa olmazı ise ‘sakroileit’ in radyolojik olarak kanıtlanmasıdır. Bu da sadece bir röntgen filmiyle çabucak halledilebilir. Bazen röntgenden emin olunamadığında tomografi ya da sakroiliak eklem MR’ı çekilmelidir. Kan tahlillerinin ve bazı genetik testlerin (HLAB27) tanı koymada değeri yoktur. Ancak başka hastalıkları dışlamak ya da hastalığın şiddetini belirlemek için bu kan tahlillerini yapmak gereklidir.
AS tedavisi nasıl yapılır?
AS tedavisinde öncelik, romatizmal ilaçlarla hastalığın aktivasyonunun bastırılmasıdır. Bu romatizmal ilaçlar fizik tedavi uzmanı tarafından raporla verilmektedir. Düzenli kullanıldığında büyük oranda ağrının azalmasına ve hareketin artmasına yardımcı olmaktadır.
AS tedavisinde fizik tedavi ve egzersiz
AS tedavisinde öncelikle ağrılı ve iltihaplı dönem ilaçlarla giderilmelidir. Sonrasında ise fonksiyonel tedavi için fiziksel yöntemler ve egzersiz yapılmalıdır. Fizik tedavi esnasında ve sonrasında doktor tarafından düzenlenen egzersizler düzenli yapıldığında hareket kabiliyeti artmakta ve omurga sertliği azalmaktadır. Omurganın kamburluğunun azaltılması için günde en az 2 saat yüzükoyun yatma gereklidir. Düzenli yürüyüş ve yüzme de çok faydalı olmaktadır.