Vücudumuzdaki eklemler, kıkırdak dokunun yüzeyini saran ince bir zar dokusu ile kaplıdır. Bu dokuya sinovyal doku denir. Bu zar dokusu, damardan zengin bir doku olup, görevi, eklem için gerekli olan sıvıların ve maddelerin üretilmesi, ayrıca eklemdeki yabancı maddelerin uzaklaştırılmasıdır. Zar dokusunun gözenekli yapısı sayesinde damar yapıları ile eklem arasında geçiş sağlanabilmektedir.
Eklemlerimizin çoğunda küçük miktarda sıvı bulunmaktadır. Bu eklem sıvısı, berrak, saydam, açık sarı renkte ve hafif kıvamlı bir yapıya sahiptir. Eklem sıvısının asıl görevi, kıkırdak dokunun beslenmesine, eklemin yağlanmasına , temizlenmesine ve savunulmasına yardımcı olmaktır.
Dikkatli bir muayene ve eklem ultrasonu ile değerlendirmeden sonra, eğer gerekli ise iğne ile eklem sıvısı boşaltılıp tetkik edilebilir. Eklem sıvısını boşaltmak bazen teşhis amaçlı, bazen de tedavi amaçlı olabilmektedir.
Eklem sıvısını değerlendirme basamakları:
- Görünüm: Eklem sıvısının normal görüntüsündeki değişiklikler bize hastalık hakkında fikir vermektedir. Normalde, açık sarı, olması gereken sıvının, rengindeki koyulaşma romatizmal bir durumun olduğunu gösterir. Tüp içine aldığımız sıvının arkasındaki bir yazıyı rahatlıkla okuyabiliyorsa bu, sıvının berrak olduğunu gösterir. Berrak olması gerekirken, bulanık olması ise romatizmal ya da enfeksiyon hastalıklarını düşündürebilir. Kırmızı renki sıvı ise , eklem için aktif bir kanamanın olduğunu düşündürür.
- Akışkanlık: Enjektöre aldığımız eklem sıvısını bir miktar enjektörden damlatırız. Bu damlatma esnasında sıvının kıvamını control ederiz. Romatizmal eklemlerde sıvının kıvamı azalmış, daha akışkan bir hale gelmiştir. Hipotiroidi ve mukus kistleri gibi bazı hastalıklarda ise bu eklem sıvısı oldukça sertleşir, kıvamı artar.
- Kimyasal Testler: Müsin pıhtı testi adı verilen yöntemde özel bir cama aldığımız sıvıya birtakım kimyasal maddeler ekleyerek iltihabın durumu ve şiddeti hakkında bilgi sahibi olabiliriz.
- Mikroskopla inceleme: Eklem sıvılarının mikroskopla incelenmesi tavsiye edilmektedir. Mikroskop ile, eklem sıvısında belli oranlarda bulunması gereken kan hücreleri, kıkırdak parçaları ve bazı kirstaller teşhis edilebilmektedir. Özellikle kristaller bazı hastalıkların tanısında çok önemlidir. Örneğin, gut hastalığının tanısında , eklem sıvısının mikroskopla incelenmesi sonucunda görebileceğimiz bazı kristaller çok önemlidir. Bu kristallerin görülmesi tanıyı kesinleştirmektedir. Diyalize giren hastalarda bazen kalsiyum kristalleri görülebilmektedir. Yine kolesterol kristalleri ve pirinç taneleri adı verilen parçacıkların da teşhisi mikroskopla anlaşılabilmektedir.
- Laboratuvar İncelemesi: Eklem sıvısında bulunan hücrelerin miktarı hastalığın teşhisinde, iltihabın tipinin belirlenmesinde oldukça önemlidir. Bu yüzden mümkünse eş zamanlı olarak kan tahlili ile birlikte eklem sıvısının analizi yapılmalıdır. Eklem sıvısındaki hücrelerin miktarının artıp azalması bize hastalığın tipi hakkında bilgi verir. Ayrıca eğer enfeksiyon şüphesi varsa, mikrobik bir hastalık olup olmadığını anlamak için mutlaka kültür yapılmalıdır.